Samsun’un denizi Cengiz’in kimyasal deposu olamaz sloganıyla büyüyen tepkiler, yeni bir boyuta taşındı. Samsun’da Cengiz Holding’e bağlı Eti Bakır tesisleri için hazırlanan ve tehlikeli kimyasalların depolanacağı belirtilen “Depolama Amaçlı İlave Deniz Dolgusu Projesi”ne verilen “ÇED Olumlu” raporu, şahirde büyük yankı uyandırdı. Denize dolgu yapılıp kimyasal depolama alanı oluşturulmak istenmesi üzerine Samsun’da meslek odaları ve konunun uzmanları ayağa kalkmış durumda. Uzmanlar, “Bu proje halk sağlığını, gıda güvenliğini ve Çarşamba Ovası’nı riske atar” diyerek uyarıyor. Buna rağmen Bakanlığın bu ısrarı kabl edilemez bulunuyor.
23 Ekim 2025 Yönetmelik Değişikliği ve Deniz Kirliliği
Tepkilerin odağındaki bir diğer vahim adım da 23 Ekim 2025’te yapılan yönetmelik değişikliği oldu. Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği’yle yapılan bu değişklikle, “tehlikesiz inorganik atık” denilerek, denizlerin 250 metre derinliğine boru hattıyla atık boşaltmanın önü açılmış durumda. Her gün bir skandalın yaşandığı, ciddi denetim eksikliği yaşanan ülkemizde; bugün Samsun’da, yarın Türkiye’nin başka bir kıyısında bu düzenlemeyle denize boşaltılacak atıkların çevreyi ve ekosistemi olumsuz etkilemesi durumunda, bunun vebalini kimin üstleneceği merak kousu.
Bakanlığa Zor Sorular: Bilim mi Baskı mı?
Sürece dair Bakanlığa yöneltilen sorular ise oldukça net ve sert. Kamuoyu adına şu soruların cevabı aranıyor:
Bu yönetmelik değişikliğini birilerinin baskısıyla mı, yoksa bilimsel raporlara dayanarak mı yaptınız?
Varsa bilimsel dayanaklarınızı kamuoyuyla paylaşır mısınız?
Denizin dibini fiilen bir atık sahasına çevirmenin; balıkçılığı, deniz ekosistemini ve Çarşamba Ovası’nı nasıl etkileyeceğini hesapladınız mı?
Eti Bakır ve Çarşamba Ovası Tehdidi
Bölge halkı ve çevreciler, Eti Bakır’ın kazandırdığından çok daha fazlasını; suyumuzu, toprağımızı ve deniz canlılarımızı kaybetme riski olduğunu vurguluyor. Yetkililerin bu riski görmezden gelmesi ise tepkileri artırıyor. Yapılan açıklamalarda, bu meselenin sadece Samsun’un değil, bütün Türkiye’nin meselesi olduğu, denizlerin ve tarım alanlarının korunması gerektiği belirtiliyor.
Yorumlar
Kalan Karakter: